Sizlerde benim kadar bu soruya maruz kalıyor musunuz? Hayatın her evresinde duyabileceğiniz bir cümle olsa gerek. Bunlar daha iyi günlerin..
Peki kime göre ve neye göre iyi günlerin? Hani bir söz vardı ya, nereden biliyorsun hayatının altının üstünden daha iyi olmadığını diyordu. Bazen durup düşünüyorum, acaba kaçımız hayatımız hakkında bir değerlendirme yapabiliyor?
Her yaş aldığımda biraz daha olgunlaştığımı hissediyorum. Sahi sanki hep olgun bir kişilik olduğumu düşünmeden de edemiyorum. Yaradılış diyebilirim buna, ya da karakter. Belki bu yüzden bana göre oldukça hareketli, çok konuşan cıvıl cıvıl biriyle evlendim. Yaşadığım yıllar bana sadece hareketlerimde değil aynı zamanda duygularımda da olgunluk getirdiğini hisseder gibiyim. Mesela artık bunlar daha iyi günlerin sözüne kulak asmıyorum. Hayatın her anı bence zorluklarla geçiyor. İstediğiniz ve dilediğiniz her şeye sahip olsanız da, herkesin kendi içinde yaşadığı zorluklar ya da gelgitler var. Şimdiki gençler sanıyorlar ki hayat, maddiyatla kolaylaşıyor. Halbuki şunu atlıyorlar; hayatın hiçbir anı kolay değil. Ama tadını çıkararak yaşamak bu hayattaki en güzel manifesto.
Hayatta farklı bakış açıları vardır, ve ben pozitif bakabildiğimi düşünüyorum. Negatif bakan insanların yanlış yaptığını düşünmüyorum çünkü bu doğruluk ya da yanlışlık ayrımı değil. Bu satırları yazarken dışarıda dehşet yağmur yağıyor, ve düşünüyorum. Ben sıcacık bir ortamda bu yağmurun keyfini çıkarabilirken, evsiz ya da gerçekten zor durumda olup sırılsıklam ıslanan, ısınacak bir yer dahi bulamayan insanlar yok mu? Bugünün Türkiye’sinde, belki çevremizde çok kişi kendisine yetebilecek bir düzeyde yaşayabilirken, bunun aksi durum da muhtemel.. O yüzden çok şükür diyebilmek, ya da biraz daha öteye gidip, elimizin uzanabildiklerine uzanabilmek çok da zor olmamalı.
Bazen şu sözcükler benim de ağzımdan dökülüyor. “En güzel dönem bence öğrencilik dönemi.” Fakat yine aynı sorunsala geliyoruz. Kime göre? Ben hayatımdaki eğitim hayatımı çok kolay geçirmiş olabilirim, fakat aynı durumu yaşamamış, birçok zorluğa göğüs germek zorunda kalmış çocuklarımız yok mu, var! Evleniyorsun, kendinin dışında artık farklı sorumlulukların ekleniyor hayatına. Sen bu sorumluluklara alışmaya çalışırken, hooop ayrı bir yargı daha. “Çocuk olduğunda çok daha zor.” Anne ve baba duygularını yaşayabilmek adına bir bebek sahibi oluyorsun. Ve uykusuz geceler, hastalıklar, maddi sıkıntılar ya da manevi çöküntüler içerisinde kalıyorsun. Ve çevreden yine aynı yargı. “ Ergenlik dönemi daha zor.” Daha zor, daha zor, daha zor…. Belki diyorum bizler mi zorlaştırıyoruz bu hayatı. “ Çok şükür” diyebilmek bazen zorlaşıyor mu?
Şimdi derin bir nefes al, ve kendini şu yönde rahatlat. Hayat zorluklarla dolu olabilir, fakat sahip olabilecek her şeye sahibim. Sağlıklıyım, sevdiklerim yanımda. Sahip olduklarımla yetinebilmek ne büyük bir lüks…
Sevgiler, Özge.