Bugün ki rotamız Kuzey İtalya’nın en kalabalık şehri Milano. Milano kimileri için bohem kimileri için soğuk bir şehir. Roma’nın buram buram tarih kokan sokakları yok elbette ama bir başkent olmanın modernliğini üzerinde taşıdığı aşikar..Temiz ve düzenli sokakları, eğlence ve alışveriş avantajları, görkemli binaları ve doğasıyla sizi karşılıyor. İzmir’den Sunexpress ile direkt ulaşabileceğiniz bir konumda. Aktarma olmaması da yoruculuk bazında düşünüldüğünde oldukça önemli.
Milano’da aradığınız bir çok şeyi bulacağınıza eminim. Duomo Cathedral’inin hemen sol tarafında kalan, Galleria Vittorio Emanuele II’yi belki iki defa gidip gezdik. Burada modanın en ünlü markalarının mağazaları da yer alıyor. Bu ekonomide buralardan alışveriş yapılır mı bilemiyorum ama oldukça pahalı olduğunu söylemekte fayda var. Zaten mağazaları gezme yorgunluğuna da zor düşebilirsiniz bu mimariyi izlerken. Konaklama için Tarihi merkez olarak işaretlenen bölge dışında Navigli akşam yemeğinde mutlaka gitmenizi önereceğim bir bölge. Canlı müzikler olan mekanlar var. Popüler barlar da yine bu bölgede yer alıyor. Bir diğer merkezi konum ise Brera bölgesi. Şık sokaklar ve mekanların yer aldığı bu bölgede oldukça hareketli. Konaklamanızı ayarlarken, öncelikle bu bölgelere yakın tercih ederseniz daha az yorulursunuz.
Milano’da yapmanız gereken en güzel aktivitelerin başında Duomo’nun terasına çıkıp manzarayı izlemek geliyor bence. Sonrasında zamanınız varsa mutlaka Como Gölü’ne gitmeden de ayrılmayın şehirden. Duomo di Milano Milano, Lombardiya, İtalya’da bulunan katedraldir. Kapladığı alan olarak 11.700 m² zemin yüzeyi alani ile Roma’daki Aziz Petrus Bazilikası, Londra’daki Aziz Paulus ve Sevilla katedrallerinden sonra Avrupa’nın dördüncü büyük katedralidir. Girişte çok fazla sıra olduğundan kaynaklı biletlerimizi online olarak almıştık. Size de bunu rahatlıkla önerebilirim. Asansörlü ya da asansörsüz, ya da sadece Cathedral seçenekleri var. Ben asansörlü ve hem çatı katı hem de Cathedral için bilet almıştım. Ama şunu belirtmekte fayda var, asansör sadece birkaç kat çıkarıyor. Sonrasında yürüyerek çıkıyorsunuz, inişte de yürüyerek iniyorsunuz. Aldığım siteyi buraya bırakıyorum. Bütçenize uygun olanı tercih edebilirsiniz. Duomo etrafında çok fazla satıcı olduğunu da belirtmek isterim, bazen ısrarcı olabiliyorlar. Fakat biz hiç sorun yaşamadık. Fotoğrafınızı çeken ya da güvercinlere yem veren bir çok kişiyi buralarda görebilirsiniz. Ve bir diğer uyarı, kliseye uygun olmayan kıyafet ile kesinlikle giremiyorsunuz. Şort ya da etek, askılı bluz ya da tshirt gibi kıyafetler giydiyseniz mutlaka ek ücretle satılan kağıt örtülerden giymeniz gerekiyor. Burada polis kontrolü çok yoğun ve içeriye girişte çantalarınız bile detaylı aranıyor. Eğer bileti online almamışsanız, uzun kuyruklar beklemeye hazır olun. İlk kuyruk bilet alabilmek için, ikincisi ise içeriye girebilmek için. Sabah erken saatlerde giderseniz çok daha güzel olacaktır.
Biz Eurohotel ‘de kalmıştık. Metro istasyonuna çok yakın bir konumda, ve sokaklar gayet güzel. Sadece otel odaları oldukça küçüktü, bebekli olunca hiç alanımız kalmamıştı. Aşağıda diğer seçtiğim otelleri de ekliyor olacağım. Günlük olarak otobüs, metro ya da tramvayda “biglietto giornaliero ” dedikleri biletten satın almıştık. Bu bileti ister bizim ülkemizdeki gibi büfelerden isterseniz bilet gişelerinden ya da kendiniz alabileceğiniz bilet makinalarından alabilirsiniz. Kapsadığı saat aralığı değişebilir, uzun kalacaksanız 72 saat kullanabileceğiniz biletlerde vardı. Yabancı diliniz varsa oradaki memurdan da yardım alabilirsiniz. Distributore Biglietti ATM olarak geçen makinelerde ingilizce seçenek de mevcut. Bu arada, Milano oldukça gelişmiş metro ağına sahip. İstediğiniz her yere metroyla da erişim sağlayabilirsiniz. Google map üzerinden gideceğim yeri yazdıktan sonra karşıma çıkan rotalar da muazzamdı çünkü daha önce gelmiş gibi doğru rotalarla, doğru ulaşım araçlarıyla ilerlemiştik. Bir diğer dikkat edilmesi gereken onu ise şehir değiştirirken yaptığınız işlem. Öncelikle trenle başka bir şehre geçiş yapıyorsanız, ve biletinizi valide etmediyseniz rastgele bir kontrol esnasında ücret ödemeden giriş yaptığınızı ya da aynı bileti iki kere kullandığınızı düşünmelerinden kaynaklı ceza yeme durumunuzun olması. Ben Omio sitesinden online bilet aldığım için, ve genelde uzak şehirlere gittiğim için böyle bir durum başıma gelmedi. Biletli olduğunda yeşil cihaza bileti sokup çıkartmak gerektiğini ve okuduktan sonra bilette bir ya da iki kesik olduğunu ifade eden bilgiler okumuştum. İzleyeceğiniz yol bu şekildeyse bu konuya da değinmekte fayda var. En son olarak iki rotada başımıza gelen bir durum örneğini vermek istiyorum. Anonsları çok iyi dinlemelisiniz çünkü son anda tam iki kez peron değiştirdiler. Çocukla oradan oraya koşturmak hiç de kolay değildi. Kısacası beklerken ani bir hareketlenme olduysa sizinle birlikte bekleyenlerde, peşlerine takılın 🙂 Diğer vurgulamak istediklerim;
Su istediğiniz zaman gazlı ya da normal su olup olmadığını mutlaka sorarlar.
Siesta saatleri vardır, genelde 12.00-14.00 arası işletmeler kapalı olabilir.
Restaurant açılış ve kapanış saatleri farklılık gösterebilir.
Gezilecek yerlere buradan ulaşabilirsiniz. 2 gün bu şehir için yeterli olacaktır, 1 gününüzü de Como gölüne ayırabilirsiniz.
Milano’da gezilecek yerler olarak ;
Duomo di Milano
Santa Maria delle Grazie
Naviglio Grande
Galleria Vittorio Emanuele ii
La Scala Opera Binası
Via Monte Napoleone Alışveriş Caddesi
Pinacoteca di Brera Müzesi
Brera Bölgesi
Sforzesco Şatosu
Sempione Parkı
Duomo di Milano ile başlayan sabahımızı, Naviglio bölgesinde akşam yemeği yiyerek bitirmiştik. Oldukça güzel bir gündü. Gün batımı Navigli bölgesinde çok hoş. Santa Maria delle Grazie Klisesi’nde Leaonarda Da Vinci’nin 15. yüzyılda kazandırdığı “SON YEMEK” eseri oldukça önem arz ediyor Avrupa kültüründe. Bunu görebilmek için ek ücret ödemeniz gerekiyor. Bileti online alırsanız, bulma şansınız çok daha yüksek, buradan çeşitli turlara bütçenize göre katılabilirsiniz.
Konum: NAVİGLİO GRANDE
Şehrin merkezinden biraz dinlenmek için kaçamak yapabileceğiniz bir noktayı da Sempione Parkı’na giderek yapabilirsiniz. Parkta hayvanseverlerin, evcil hayvanlarına yapılmış özel alanları göreceksiniz. Yeşil bir alanda güzel ağaçlandırmalar, altlarında oturmuş insanların dinlendiğini göreceksiniz. Yaklaşık 50 hektarlık bir alanda olan park özellikle bizim gibi çocuklu aileler için de ayrı bir güzellikteydi. Oğlum öğle uykusunu yaparken biz aldığımız kahveleri içmiş, biraz sükunet içerisinde dinlenme fırsatı yakalayabilmiştik.
Milano şehrinden günü birlik gidebileceğiniz yerler ise, Lugano gölü, Como Gölü,Maggiore Gölü gibi konumlara gidebilirsiniz. Biz Trento’ya geçmiştik, orda birkaç gün kalmamız gerekiyordu. Sonrasında Venedik, Floransa, Roma olarak İtalya’da hem eğitim hem gezi faaliyetlerimiz son bulmuştu.
Gelelim yeme-içme konularına… İtalya sizi tatmin edecek ülkelerin bence başında geliyor. Peynirleri, pizza ve makarnaları, ünlü tatlıları ve kahveleriyle harika bir ülke. 2 yaşında oğlum ile gitmeme rağmen hiç zorluk yaşamadım. Biz Müslümanlar için önemli bir diğer konu ise domuz eti konusu. Herkesin tercihine saygım var. Ama fikir olması açısından söylüyorum. Açıkça domuz yağı olup olmadığını ya da domuz eti pişen ızgara ya da tavada kendi siparişinizin hazırlanmaması gerektiğini iletirseniz buna saygı duyuyorlar. Eşim bu konuda daha detaycı olduğu için, vejetaryen pizzalar tercih etmişti. Ben ise, sorduğumdan kaynaklı güvenerek tüketebildim menülerimi 🙂 Daha küçük bebeği olan ek gida serüvenindeki aileler için şunu önerebilirim. Çorba konusunda bir kaç yerde sipariş vermiş olsak da tatları pek de bize göre değil. Örneğin sebze çorbalarının içerisinde sade su ve bildiğiniz bütün sebzeler yer alıyor. Oğlumu bırakın ben bile hiç sevmedim 🙂 Milano’ya varır varmaz hem yorgun olduğumuzdan hem de acıktığımız için hemen ülkede kullanılan yemek sitelerini yüklemiş ve sipariş vermiştim bile. Bunun için Glovo uygulamasını tavsiye ederim. Benim damak tadım pek uymazsa nereden yemek yiyeceğim diyenlere ise, buradan ulaşabilecekleri Türk restaurantlarını listeledim. Biz oğlum için, Sultan Restaurant’a gitmiştik bir gece. Kebapları ve çorbaları oldukça güzeldi. Bu arada bir türk kahvesi tutkunuysanız benim gibi, yanınıza kahvenizi almayı unutöayın. Türk restaurantları dışında ya da marketleri dışında bulabilmeniz pek muhtemel değil.
Biliyorsunuz ki biz Türklerin özgürce seyahat edebilme hakkı bile pek yok son zamanlarda zorlaşan vize uygulamaları kapsamında. Akademisyenlerin dahi başvuruları şüpheli görünüp red verebiliyorlar. İtalya vize konusunda kolay diyebileceğim bir ülke ama dönem dönem bu değişebilir. Fakat en nihayetinde maddi ve manevi bazı zorluklar sonrasında gezmelerimizi gerçekleştiriyoruz. Bu yüzden buraya geldiyseniz mutlaka yerel tatlarına da yer verin. Bu konuda benim önerim:
Luini’de PanzerottiTarihi güzel bir pastane olan Cova’da tatlı molasıDongio’da makarna ve Akdeniz yemekleriMasuelli Trattoria San Marco’da İtalyan trattoriasıSpontini’de pizzaDa Oscar’da makarnaPasta d’Aurote’de günlük ev yapımı makarnaCioccolati Italiani’de dondurmaGelato Giusto’da dondurma
Benim bu şehir hakkında önerilerim bu kadar, beğenmenizi umuyorum. Bol ve güzel bir seyahat diliyorum 🙂
Sevgiler
Özge Tunç